Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm Nedir?

Sosyal etkileşim, karşısındakini anlama ve kendini ifade etme ihtiyacı yaşamın erken dönemlerinden itibaren ilişkilerimizi şekillendirir. Otizm bu ihtiyacı karşılamak için gerekli sözel ve sözel olmayan becerilerin gelişiminde gecikme ya da sapma ile karakterizedir.

Doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nörogelişimsel bir bozukluktur.

Başkalarıyla etkileşimde bulunmayı engelleyen ve kişinin kendi iç dünyasıyla baş başa kalmasına yol açan otizm, genellikle 3(üç) yaştan önce ortaya çıkmakta ve bireylerin sosyal iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz olarak etkilemektedir. Fakat erken tedavi teşhis gittikçe daha fazla kişiye tam potansiyellerini kullanmada yardım edebilmektedir.

Otizme sebep olarak kesin nedenler gösterilememekle birlikte genetik temelli olduğuna yönelik bulgular vardır. Ancak hangi genlerin neden olduğu henüz bilinmemektedir.

Hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çeşitli araştırmalar yapılmaktadır. Otizmi tetikleyen belirli ilaçlar veya çocuğun çevresindeki şeyler olup olmadığına bir çok araştırmada yoğunlaşılmaktadır. Bazı araştırmalar da kızamık kabakulak kızamıkçık gibi çocukluk aşklarının buna neden olabileceği yönünde yapılmıştır. Anca araştırmalar bunun gerçek olmadığını göstermiştir. Araştırmaların yanı sıra otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilgisi yoktur.

Otizmde Ana Belirtiler

Eğer çocuğunuz başkalarıyla göz teması kurmuyorsa, ismiyle seslendiğinizde bakmıyorsa, söylediklerinizi işitmiyor gibi davranıyorsa, parmağıyla istediğini göstermiyorsa, oyuncaklarla oynamakta sıkıntılar yaşıyorsa, yaşıtlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa, bazı sözleri sürekli tekrarlıyor ve alakasız ortamlarda söylüyorsa, konuşma konusunda yaşıtlarından geri de bir performans gösteriyorsa, sallanmak, çırpınmak gibi size garip gelen hareketleri varsa, aşırı hareketli ve hep kendi bildiği gibi davranıyorsa, bir şeyi izlerken takılıp kalıyorsa, bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa , günlük yaşantıdaki alışagelmiş düzenin değişmesine aşırı tepki veriyorsa otizm açısından değerlendirme yapmak gerekmektedir.

Yukarda anlatılanlardan yola çıkılarak otizm tanısı için 10 temel belirti şu şekilde sıralanabilir:

1. Kendisine bakan kimselere nadiren gülümseme

2. Başkalarının çıkardığı sesleri veya gülücük gibi hareketleri nadiren tekrar etme

3. Ses çıkarmada gecikme veya nadiren ses çıkarma

4. 6-12 aylıkken ismine tepki vermeme

5. 10.aydan itibaren el işaretleri ile iletişim kurmama

6. Göz teması kurmama

7. Nadiren dikkatinizi çekme

8. Ellerde, ayaklarda, bacaklarda sertleşme veya el bileklerini çevirme gibi olağan dışı vücut hareketleri ve olağan dışı duruş ve diğer tekrarlayıcı davranışlar

9. Onu kaldırmak istediğinizde size doğru uzanmaması

10. Yuvarlanma, emekleme gibi hareketler açısından motor gelişim geriliği.

Erken tanıda dikkat edilmesi gereken en belirgin gelişim alanları:

1.ay yüze bakma

2.ay gülümseme

2-3.ay obje takibi

2-6.ay sesli uyaranlara tepki

3-6.ay kavrama becerileri

4-7.ay yüz ifadelerini ayırma

6.ay heceler

7.ay konuşma seslerini taklit

8-10.ay bakım verenleri tercih etme

12.ay bakım verenden ayrılmaya tepki yoksa

12-24.ay işaret etmiyor, objeyi yetişkine göstermiyor, isme cevap vermiyor, uygun jestleri göstermiyor ve sosyal uyaranlara tepkisiz davranıyor ise

12.ayda babıldama yok, 16.ayda sözcük yok ise, 24.ayda spontan iki kelime ile cümle yoksa, bir uzman tarafından çocuğun değerlendirilmesi kritik önem taşır.

Erken Tanının Önemi

Otistik çocuklarda sinir hücreleri arasında kurulan bağlantıların sayıca daha az ve yapısal olarak da sağlıksız özellikler taşıması nedeniyle, özellikle erken çocukluk döneminde beyin ve sinir sisteminin gelişimi için çocuğun düzenli olarak uyarılması gerekmektedir.

Her ne kadar yaşam boyu süren bir durum olsa da erken çocukluk döneminde yoğun eğitim alan çocukların gösterdiği belirtilerde olumlu yönde belirgin değişikliklerin olduğu dair umut verici bilimsel veriler bulunmaktadır.

Tedavi ve Eğitim

Tedavinin birincil hedefi çocuğun yükümlülüklerini yerine getirebilmesini sağlayacak becerilerini geliştirmektir. Tedavi stratejileri bireysel ihtiyaçlar ve aile kaynaklarına göre düzenlenir.

İlaçlar: Depresyon, anksiyete, hiperaktivite ve obsesif-kompülsif gibi otistiklerin problemli davranışlarını tedavi etmede ilaçlar kullanılabilir.

Otistik çocukların eğitimi sadece okulla sınırlı kalmayıp 24 saat devam ettirilmesi gereken bir eğitimdir. Bu nedenle ailelerin eğitime katılmaları çok büyük bir önem taşımaktadır. Hatta ailelerin eğitime katılmaları şarttır. Eğitim yoğun ve sürekli uygulanmalıdır. Eğitim çocuğun bireysel özelliklerine ve gereksinimlerine uygun olmalıdır. Eğitimde bireyselin yanı sıra akranlarıyla bir arada olduğu süreçlerde olmalıdır.

Duyuların düzenlenmesine ve bedensel aktivitelere dayalı terapiler, dans ve müzik çalışmaları yararlı olabilmektedir.

Erken tanı, zamanında ve uygun müdahale ve düzenli takip tedavi sonucunu etkileyen çok önemli faktördür.